Karabük’ün Tarihi
Karabük adıni, üzerinde yasadıgi cografi ortamdan almıştır. “Kara” ve “Bük” sözcükleri, kara çalilik yer anlaminda, Karabük adınin olusumuna kaynaklik yapmıştır. Bu topluluklarda yasayan Türkmen toplulukları, Karabük cemaati adıni bu biçimde almislardir. Türkiye’de 14 yer ve mevki adınin bugün Karabük seklinde geçmesi, cemaatlerin bu topraklardan diger yerlere göç ettigi görüsünü kuvvetlendirmektedir.
TARIH ÖNCESI DÖNEMDE KARABÜK VE ÇEVRESI
Karabük ve çevresinde, yörenin yazisiz kültür dönemini aydinlatacak çok sayida höyük ve tümülüs olmasina karşın, bilimsel anlamda herhangi bir arkeolojik kaziya konu olmamasi bu konudaki açıklamalarda bir bilgi boslugu yaratmaktadır. Ancak, Ovacık ve Eskipazar ilçelerindeyapılan arkeolojik yüzey arastirmalarına bakilacak olursa, Karabük ve çevresinin en eski yerlesmesi Eskipazar Ilçesindeki “Yaziboy” köyüdür. Burada bulunan bir höyügün, ilk Tunç Devri (M.Ö.2500) olarak yerlesmeye konu olmasi, Il sinirları içinde Eskipazar’in önemini artirmaktadır.
ILKÇAG’DA KARABÜK VE ÇEVRESI
Ilkçagda Karabük, Hititlerden baslamak üzere Frig, Helenistik Kralliklar ve Roma döneminde geniş çapli olarak yerlesmeye konu olmustur. Karabük’ün, Hititler döneminde yerlesmeye konu olan Ilçesi; Eflani’dir. Hitit metinlerinde kentin en eski adınin Haluna (Yün) olarak geçtigi bilinmektedir. Ovacık’in Kislaköy’ü, Frigler döneminde yerlesmeye konu olmustur. Burada bulunan Hesem Degirmeni’nin kapisindakiyapı tasinin Frigler dönemine ait olduğu sanilmaktadır. Helenistik Kralliklar döneminde özellikle Eflani, yerlesmeye konu olmustur. Helenistik Kralliklardan Bitinler, Roma’nin Bati Karadeniz Bölgesini (Paflagonya) ele geçirmesini önlemek için Eflani’de üs olusturulmus ve bölgenin savunmasını buradan gerçekleştirmişlerdir (M.Ö.70). Eflani’nin tarihte bilinen ikinci adı Bitinya Krali Nikomedes’in oglu Phylomenes’ten dolayi, “Phylomenes Yurdu” olarak bilinmektedir. Ilkçagin son Devleti olan Roma, M.Ö.1, yüzyilda Anadolu’ya girince önem verdigi yerlerden birisi de Bati Karadeniz Bölgesi olmus, bölgenin ormanları ve madenlerini emperyalist bir politika izleyerek kendi çikarları doğrultusunda kullanmayi bilmiştir. Roma’nin bu amaçlarla Karabük Ili sinirları içinde kurdugu en önemli kentler Eskipazar sinirları arasında yer almaktadır. Bunlar, Hadrianapolis ve Kimistene adı ile anilan yerlesme alanlarıdir. Bunun yanisira Karabük’te Bürnük Köyü, Üçbas Köyü, Bulak Köyü; Ovacık’ta Pürçükören Köyü, Roma Dönemi kalintiları ile adeta tarihi taniklik yapmaktadırlar.
MALAZGIRT SAVASI ÖNCESI TÜRK YERLESMESI
Türkler, 1071 Malazgirt Savasi öncesinde de Anadolu’ya degisik amaçları gözeterek gelmişler ve yerlesmişlerdir. Özellikle, Kuzey Türklügü olarak tarihte bilinen bu Türk kitleleri içinde Oguzlar olduğu gibi Kipçak, Peçenek gibi diger Türk kavimleri yer almaktadır. Daha sonra çeşitli nedenlerle Bizans’in emrine giren bu Türk kavimleri, bu devletin izledigi iskan siyaseti, Anadolu’nun çeşitli kisimlarına yerlestirilmişlerdir. Yer adlarından (Toponimi) yola çikarakyapılan yorumlamalar sonucunda Eskipazar’da Tamislar Köyü’ne adıni veren Tamis, Bizans’in emrinde bir Oguz Beyi olup, saptamalara göre, Malazgirt Savasi’nda Selçuklu ordusuna karşı savasirken, giysilerde kullanılan renk ve dil benzerliklerinden dolayi kısa zamanda saf degistirmis, Selçukluların tarafına geçmiştir. Malazgirt Savasi öncesinde yöremizde görünen ve yerlesen ikinci Türk kavimi Kipçaklar oldu. Kipçaklar kitleler halinde Safranbolu ile Eflani arasındaki topraklara yerlesmişlerdir. Fatih Sultan Mehmet, XV. Yüzyilin ikinci yarisinda Amasra’yi fethedince, kentte bulunan Cenevizlileri Istanbul’a gönderirken, Eflani’de yasayan Kipçakları da Amasra kentine sürmüstür. Bugün Amasra’da özellikle ağaç islemeciliginde çok ünlü olan bu insanlar, Kipçak Türklerinin torunlarıdir. Kipçak lehçesi ile ilgili arastirma yapacaklar için Eflani-Bartin arası ve Amasra bu açidan önemli arastirma malzemesi sunmaktadır.
KARABÜK’ÜN IL OLUSU
Karabük 1937 yilinda Safranbolu’ya bağlı Ögbeli Köyü’nün bir mahallesi iken 1935 yilinda açilan Ankara-Zonguldak demiryolu ile önemini arttırmıştır.
3 Nisan 1937 yilinda Atatürk’ün yönlendirmesi ile Ismet Inönü tarafından Karabük Demir Çelik Fabrikasi’nin temelleri atilir.
Nüfus yoğunlugunun artmaya basladıgi Karabük’te 25 Haziran 1939′da belediye teskilati kurulmustur. 1941 yilinda Safranbolu ilçesine bağlı bucak olan Karabük 3 Mart 1953 tarihinde 6068 sayılı kanunla Zonguldak Iline bağlı bir ilçe haline gelmiştir.
Karabük, 6 Haziran 1995 gün ve 22305 sayılı Resmi Gazete’de yayinlanan 550 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Çankiri’dan; Ovacık ve Eskipazar ilçeleri ile Zonguldak’tan; Eflani, Safranbolu ve Yenice ilçelerinin birlestirilmesiyle Türkiye’nin 78. ili olmustur.
Karabük adıni, üzerinde yasadıgi cografi ortamdan almıştır. “Kara” ve “Bük” sözcükleri, kara çalilik yer anlaminda, Karabük adınin olusumuna kaynaklik yapmıştır. Bu topluluklarda yasayan Türkmen toplulukları, Karabük cemaati adıni bu biçimde almislardir. Türkiye’de 14 yer ve mevki adınin bugün Karabük seklinde geçmesi, cemaatlerin bu topraklardan diger yerlere göç ettigi görüsünü kuvvetlendirmektedir.
TARIH ÖNCESI DÖNEMDE KARABÜK VE ÇEVRESI
Karabük ve çevresinde, yörenin yazisiz kültür dönemini aydinlatacak çok sayida höyük ve tümülüs olmasina karşın, bilimsel anlamda herhangi bir arkeolojik kaziya konu olmamasi bu konudaki açıklamalarda bir bilgi boslugu yaratmaktadır. Ancak, Ovacık ve Eskipazar ilçelerindeyapılan arkeolojik yüzey arastirmalarına bakilacak olursa, Karabük ve çevresinin en eski yerlesmesi Eskipazar Ilçesindeki “Yaziboy” köyüdür. Burada bulunan bir höyügün, ilk Tunç Devri (M.Ö.2500) olarak yerlesmeye konu olmasi, Il sinirları içinde Eskipazar’in önemini artirmaktadır.
ILKÇAG’DA KARABÜK VE ÇEVRESI
Ilkçagda Karabük, Hititlerden baslamak üzere Frig, Helenistik Kralliklar ve Roma döneminde geniş çapli olarak yerlesmeye konu olmustur. Karabük’ün, Hititler döneminde yerlesmeye konu olan Ilçesi; Eflani’dir. Hitit metinlerinde kentin en eski adınin Haluna (Yün) olarak geçtigi bilinmektedir. Ovacık’in Kislaköy’ü, Frigler döneminde yerlesmeye konu olmustur. Burada bulunan Hesem Degirmeni’nin kapisindakiyapı tasinin Frigler dönemine ait olduğu sanilmaktadır. Helenistik Kralliklar döneminde özellikle Eflani, yerlesmeye konu olmustur. Helenistik Kralliklardan Bitinler, Roma’nin Bati Karadeniz Bölgesini (Paflagonya) ele geçirmesini önlemek için Eflani’de üs olusturulmus ve bölgenin savunmasını buradan gerçekleştirmişlerdir (M.Ö.70). Eflani’nin tarihte bilinen ikinci adı Bitinya Krali Nikomedes’in oglu Phylomenes’ten dolayi, “Phylomenes Yurdu” olarak bilinmektedir. Ilkçagin son Devleti olan Roma, M.Ö.1, yüzyilda Anadolu’ya girince önem verdigi yerlerden birisi de Bati Karadeniz Bölgesi olmus, bölgenin ormanları ve madenlerini emperyalist bir politika izleyerek kendi çikarları doğrultusunda kullanmayi bilmiştir. Roma’nin bu amaçlarla Karabük Ili sinirları içinde kurdugu en önemli kentler Eskipazar sinirları arasında yer almaktadır. Bunlar, Hadrianapolis ve Kimistene adı ile anilan yerlesme alanlarıdir. Bunun yanisira Karabük’te Bürnük Köyü, Üçbas Köyü, Bulak Köyü; Ovacık’ta Pürçükören Köyü, Roma Dönemi kalintiları ile adeta tarihi taniklik yapmaktadırlar.
MALAZGIRT SAVASI ÖNCESI TÜRK YERLESMESI
Türkler, 1071 Malazgirt Savasi öncesinde de Anadolu’ya degisik amaçları gözeterek gelmişler ve yerlesmişlerdir. Özellikle, Kuzey Türklügü olarak tarihte bilinen bu Türk kitleleri içinde Oguzlar olduğu gibi Kipçak, Peçenek gibi diger Türk kavimleri yer almaktadır. Daha sonra çeşitli nedenlerle Bizans’in emrine giren bu Türk kavimleri, bu devletin izledigi iskan siyaseti, Anadolu’nun çeşitli kisimlarına yerlestirilmişlerdir. Yer adlarından (Toponimi) yola çikarakyapılan yorumlamalar sonucunda Eskipazar’da Tamislar Köyü’ne adıni veren Tamis, Bizans’in emrinde bir Oguz Beyi olup, saptamalara göre, Malazgirt Savasi’nda Selçuklu ordusuna karşı savasirken, giysilerde kullanılan renk ve dil benzerliklerinden dolayi kısa zamanda saf degistirmis, Selçukluların tarafına geçmiştir. Malazgirt Savasi öncesinde yöremizde görünen ve yerlesen ikinci Türk kavimi Kipçaklar oldu. Kipçaklar kitleler halinde Safranbolu ile Eflani arasındaki topraklara yerlesmişlerdir. Fatih Sultan Mehmet, XV. Yüzyilin ikinci yarisinda Amasra’yi fethedince, kentte bulunan Cenevizlileri Istanbul’a gönderirken, Eflani’de yasayan Kipçakları da Amasra kentine sürmüstür. Bugün Amasra’da özellikle ağaç islemeciliginde çok ünlü olan bu insanlar, Kipçak Türklerinin torunlarıdir. Kipçak lehçesi ile ilgili arastirma yapacaklar için Eflani-Bartin arası ve Amasra bu açidan önemli arastirma malzemesi sunmaktadır.
KARABÜK’ÜN IL OLUSU
Karabük 1937 yilinda Safranbolu’ya bağlı Ögbeli Köyü’nün bir mahallesi iken 1935 yilinda açilan Ankara-Zonguldak demiryolu ile önemini arttırmıştır.
3 Nisan 1937 yilinda Atatürk’ün yönlendirmesi ile Ismet Inönü tarafından Karabük Demir Çelik Fabrikasi’nin temelleri atilir.
Nüfus yoğunlugunun artmaya basladıgi Karabük’te 25 Haziran 1939′da belediye teskilati kurulmustur. 1941 yilinda Safranbolu ilçesine bağlı bucak olan Karabük 3 Mart 1953 tarihinde 6068 sayılı kanunla Zonguldak Iline bağlı bir ilçe haline gelmiştir.
Karabük, 6 Haziran 1995 gün ve 22305 sayılı Resmi Gazete’de yayinlanan 550 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Çankiri’dan; Ovacık ve Eskipazar ilçeleri ile Zonguldak’tan; Eflani, Safranbolu ve Yenice ilçelerinin birlestirilmesiyle Türkiye’nin 78. ili olmustur.