2 Aralık 2012 Pazar


ANTALYA TARİHİ

İ.Ö. 2. yüzyılın ortalarında Bergama Kralı Attalos'un; bana bir yeryüzü cenneti bulun; buyruğuyla kurulan ve adını kurucusundan alan Antalya Antik Pamfilya, Psidya, Likya Bölgelerinin kesiştiği, Anadolu'nun en bereketli coğrafyasında kurulmuştur.
Antalya, tarihi boyunca hep kültürün, sanatın, mimarinin, mitolojinin merkezi olmuştur. Çünkü, doğasını oluşturan lacivert denizleri, görkemli Torosları, coşkun çağlayanları, renk renk ağaçları, Antalya’yı turizmin başkenti kılan en önemli özellikleridir. Doğal güzellikler arasında yer alan Antalya; uluslararası ödül sahibi marinası, dünyaca ünlü otel ve tatil köyleri ile  turunçgil kokan doğasıyla Türkiye'nin en önemli turizm merkezidir.
Her sene Antalya’nın muhteşem güzelliklerini görmek için gelen milyonlarca turist Antalya Havalimanının modern yapısıyla gelişmiş sistemleri ile verdiği hizmetlerden yararlanmaktadır.
Antalya sahip olduğu kusursuz güzellikteki plajlarıyla her sene milyonlarca turistin ilgi odağı konumundadır.Doğanın yeşil ve mavi tonlarının buluştuğu bu muhteşem plajların temizliği ve güzellikleri birçok mavi bayrakla tescillenmiştir.
Bütün bu doğal güzelliklerin arasında Antalya’da özellikle Belek, sahip olduğu uluslararası standarttaki birçok golf sahasıyla Avrupanın en büyük golf merkezi olma yolunda hızla ilerlemektedir.
Antalya’yı dünya turizminin ilgi odağı yapan bir başka özelliği ise uygun iklim koşulları ve tesislerdeki yüksek hizmet kalitesi ile futbol turizmindeki hızlı yükselişidir.Belek,Kundu, Manavgat ve Kemer bölgelerinde bulunan futbol sahalarına her sene 1000 ‘ i aşkın yerli ve yabancı futbol klüpleri kamp için geliyor.
Antalya dünyanın tanınmış şirketleri ile farklı alanlarda düzenlenen kongre ve konferanslarada ev sahipliği yapmaktadır.
Antalya dünyanın tanınmış şirketleri ile farklı alanlarda düzenlenen kongre ve konferanslarada ev sahipliği yapmaktadır.Ayrıca türkiyenin ve ayrupanın  sayılı fuar merkezlerinden olan ANFAŞ’ta başarıyla bir çok yurtiçi ve ve yurtdışı  fuar etkinliğini başarı ile gerçekleştirmiştir.
Geleneksel mimarisi ile şirin bir köşe oluşturan Kaleiçi'nde dar sokaklar ve eski ahşap evler tarihi şehir duvarlarına dayanmaktadır.
Milat'dan sonra ikinci  yüzyılda inşa edilen Hıdırlık Kulesi, Kesik Minareli Cami ve Milat'dan sonra 130 yılında İmparator Hadrianus şerefine inşa ettirilen Hadrianus Kapısı bugün bütün güzelliği ile hala görülebilir durumdadır.
Paleolitik çağdan Osmanlı dönemine uzanan eserlerin sergilendiği Arkeoloji Müzesi yörenin zengin tarihini yansıtır.
Serik ilçesinin en önemli tarihi eserlerinin başında gelen ve  arkeoloji alanında dünyada üst sıralarda yer alan Aspendos bulunmaktadır.
2000 yıllık Aspendos antik tiyatrosunun sunduğu olağan üstü akustik, Antalya’nın doğal güzellikleri ve beraberinde sanatın dil,din,ırk ve sınır tanımayan yapısı ile her yıl düzenenlenen Aspendos Opera ve Bale Festivali binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiye unutulmaz dakikalar yaşatmaktadır.
1950’li yıların ortalarında tarihi Aspendos Tiyatrosu’nda düzenlenmeye başlayan konserler ve tiyatrolar Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin temel taşını oluşturur. Festival,Türk sinemasının, Antalya  ve Türkiye’nin  dünyaya tanıtımı adına büyük başarılara imzasını atmaktadır.

Altın portakal film festivalinin sanata ve sanatçıya verdiği önem geleneksel olarak düzenlenmeye başlanan  Avrasya film festivali ile kalitesini ispatlamış, Yerli ve yabancı bir çok ünlü sinema sanatçısını da seyircisiyle buluşturmuştur.

Kilise, Sinagog ve Caminin aynı bahçe içinde yer aldığı Dinler Bahçesi Belek’in en ilgi çekici yerlerinden birisidir. Üç büyük dinin mensuplarının aynı yerde ve aynı anda ibadet yapmasını sağlayan bu bahçe evrensel barış ve ahlak konularında da dünyaya çok önemli bir mesaj taşımaktadır.

Dünya üzerinde bütün insanların eşit olduğu ve inanç özgürlüğüne sahip olduğunun vurgulandığı Dinler Bahçesi, açıldığı günden günümüze kadar dünyanın çeşitli yerlerinden farklı inançlara sahip pek çok insanı, uygarlılar merkezi Anadoluda buluşturmayı başarmıştır.

Antalya hayranlık uyandırıcı tarihi kalıntıların yanı sıra şaşırtıcı doğal güzelliklerin sergilendiği bir açık hava müzesini andırır.

Antalya'nın 14 km. kuzeydoğusunda yer alan Yukarı Düden Şelalesi muhteşem doğasıyla dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri çekmektedir.

Aşağı Düden Şelalesi 40 metre yükseklikten denize dökülmektedir. Kurşunlu Şelalesi, Lara Plajı ve  Konyaaltı Plajı da Antalya’nın dikkat çeken doğal güzelliklerindendir.

Olimpos, BeyDağları Milli Parkı ve Topçam Plajı gözler önüne kusursuz manzaralar sergilemektedir. Doğal güzellikler arasında dolaşmak isteyenler için parkın kuzey ucunda kamp alanları yer almaktadır. Bölgenin kuşbakışı görüntüsü Tünektepe'den gözler önüne serilmektedir.

Dört mevsimin bir arada yaşandığı kent Antalya...Sabah bembeyaz karlar üzerinde kayak yaparken, 50 dk sonra Akdenizin muhteşem maviliğinde kulaç atabilirsiniz.
Saklıkent Antalya kent merkezine 50 km uzaklıkta olup torosların dağ manzarasında kolayca ulaşabileceğiniz bir kayak merkezidir.

Türkiye'de insanlığın en eski yerleşim merkezi olan Karain Mağarası da Antalya’da bulunmaktadır. Bu tarihi mağara tek giriş birbiriyle bağlantılı üç bölmeye açılmaktadır. Her ne kadar buluntulardan bazıları girişte yer alan ufak müzede sergilense de eserlerin büyük çoğunluğu Antalya müzesinde sergilenmektedir.

Doğa ve tabiatla kaynaşabilmesi için özenle planlanmış olan Kemer tatil için ideal bir bölgedir. Tam donanımlı Kemer   marinası yatçıların ilçenin güneyindeki mükemmel koyları ve kumsalları keşfedebilmeleri için yüksek standartlarda hizmet vermektedir.
Dünya Ralli Şampiyonası’nın önemli etaplarından biri  de Kemer’de yapılmıştır. Rally Of Turkey tüm dünya televizyonarında naklen yayınlanarak motor sporları meraklılarının ilgi odağı olmuştur.

Doğaya saygılı ve çevreye duyarlı olan tatil köylerinin tümü ormanlarla bütünleşmiştir. Kemer'in 15 km. güneyinde yer alan Tahtalı Dağı'nın eteklerinde yer alan Antik Phaselis'in üç limanı bir zamanlar önemli bir ticaret merkeziydi.

Su kemerlerinin, agoraların, hamamların, tiyatronun, Hadrianus Kapısı'nın ve Akropolis'in kalıntıları şehrin tarih içindeki önemini gözler önüne sermektedir. Güney limandan Tahtalı Dağı ve çevresinin görünümü muhteşemdir. Phaselis'in rüzgarlara kapalı sakin koyları kusursuz bir dinlenme ortamı oluşturur.. Kara yada deniz yoluyla ulaşılabilen Olimpos Vadisi'ni defne ağaçları ve zakkumlar gölgeler. Mabed kapısı, tiyatro, hamam ve agora antik devirlerden günümüze kadar gelmeyi başarmıştır; kent surları ve körfezdeki kuleler Orta Çağ'lara aittir.

Olimpos'un kuzeyinde yer alan Çıralı Plajı'nın yamaçlarında yaklaşık 300 m. yükseklikte, Yanartaş yer almaktadır. Mitolojiye göre Likya'lı Kahraman Bellerophon kanatlı atı Pegasos'un sırtında ağzından ateş püskürten canavar Kimera ile savaşmış ve onu burada öldürmüştür.

Olimpos'un batısında, turunçgil ağaçları ve bahçeleriyle kuşatılmış Finike Körfezi bulunur. Doğusunda kumlu sahili nıile uzanan Finike, batıda kayalık koylarla çevrilidir. M.Ö. dördüncü yüzyıla ait Akropolis'deki Perikles Anıtı antik sanatın eşsiz örneklerindendir. Şehir surları Likya mezarları ve Roma tiyatrosu da görülmeye değer eserler arasındadır.
Anadolu’nun en güzel vadilerinden birine bakan Arikanda'nın harabeleri arasında agora, tiyatro, stadyum, su sistemi, hamam ve her yana dağılmış mezarlar sayılabilir.
Finike'nin 25 km. batısında yer alan Demre eski adı ile Myra çok iyi korunmuş Roma devri tiyatrosunun yanı sıra bu tiyatroyu tepeden seyreden kaya mezarları ile anılır..
Aziz Nikolas Noel Baba dördüncü yüzyılda bu Akdeniz şehrinde din görevlisiydi. Noel Baba bugün 20. yüzyılın dünyada en sevilen iyilik sembollerinden birisidir.
Myra'nın antik limanı olan Andriake, Demre'nin batısında olup güneşlenmek ve yüzmek için güzel bir kumsala sahiptir. Kekova Adası'nın kuzey sahili boyunca, antik Apollonia kentinin M.Ö. dördüncü yüzyıla ait yazlık yalıları, batık kent görünümünde yer yer su içinde görülebilir. Kaleköy Kalesi bu berrak sularda gezinen yatların, sayısız koyların ve adaların kuşbakışı seyredilebileceği en iyi yerdir.
Kekova'dan batıya doğru gidildiğinde üç tarafı dağlarla çevrili Kaş ilçesine ulaşılır. Kaş'ın eski adı olan Antiphellos'dan günümüze sadece Likya kaya mezarları, anıt mezarlar ve tiyatrosu kalmıştır.
Antalya’ın esşiz doğal güzelliklerini gökyüzünden seyretme fırsatı sunan yamaç paraşütü ise son yıllarda dünyada hızla artan bir ilgi görmekte ve Antalya’da özellikle Kaş ve Tünektepe’de profesyonel yamaç paraşütçüleri eşliğinde yapılmaktadır
Antik Pamfilya Bölgesi'nin önemli bir şehri olan Perge’deki arkeolojik buluntuların çoğu Roma İmparatorluk çağına aittir. Antalya Müzesi’nde sergilenen heykeltıraşlık eserleri Perge’de ileri düzeyde bir heykeltıraşlık atelyesinin varlığına işaret etmektedir. Sergilenen Perge  Heykelleri ile Antalya Müzesi dünyanın en zengin Roma Dönemi heykel koleksiyonuna sahip müzelerden biri haline gelmiştir.
Antalya’nın ve Türkiye’nin en çok bilinen antik yörelerinden biri de Side'dir. Bugün güzel bir sahil kasabası olan Side'de antik dönemlere ait kalıntılar ile kumlu plajlar, birçok alışveriş merkezi ve modern konaklama tesisinin birarada olması turist akımını sağlayan başlıca nedenlerdir.
Sütunlu kemerler üzerine inşaa edilmiş olan side antik tiyatrosu yöredekiler arasında en büyük olanlarındandır.Diğer kalıntılar arasında Agora, Apollon tapınağı,çeşmeler ve nekropolis bulunmaktadır.
Şimdi müze olan geniş Roma hamamı Türkiye'nin en güzel arkeolojik kolleksiyonlarından birine sahiptir.
Türkiye'de en çok ilgi çeken ve bilinen mağaralardan birisi Altınbeşik Mağarası Milli Parkı'dır. Göller ve enteresan kaya   formasyonlarıyla travertenler ve dereler bu bölgeyi daha da güzelleştirmektedir.
Alanya, geniş plajları, turistik tesisleri ve tarihi eserleriyle önemli bir tatil kentidir. Gelenleri ilk karşılayan Alanya Yarımadası'nın üzerinde bir taç gibi kurulmuş olan ve 13. yüzyıldan kalma şahane Selçuklu Kalesi olur. Çifte duvarlı ve iyi korunmuş kalenin duvarlarını 150 kule kuşatır.
Etkileyici kalenin yanı sıra eşi benzeri olmayan tersanesi ve anıtsal güzellikteki sekizgen Kızıl Kule görülmesi gereken yerler arasındadır. Alanya modern otel ve motelleri sayısız balık lokantaları, kafe ve barlarıyla   mükemmel bir tatil merkezidir. Limanı çevreleyen kafeler ve barlar akşam saatlerinde liman yolu boyunca el sanatları, deri, giysi, mücevherat, el çantaları ve yöreye özgü ilginç renklere bezeli su kabaklarının satıldığı butikler yer almaktadır

Asırlara dayanan tarihi dokusu, doğal güzellikleri, akdeniz’in büyüsü ve her geçen gün gelişen turizm seçenekleri ile Antalya Akdeniz’in incisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.