Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, Türk ve İslâm sanatı eserlerini topluca kapsayan ilk Türk müzesidir। 19। yüzyılın sonunda başlayan kuruluş çalışmaları, 1913 yılında tamamlanmış ve müze, Mimar Sinan'ın en önemli yapılarından bir olan Süleymaniye Camii külliyesi içinde yeralan imaret binasında 1914'de "Evkaf-ı İslâmiye Müzesi" (İslâm Vakıfları Müzesi) adı ile ziyarete açılmıştır. Cumhuriyet'in ilanından sonra ise "Türk ve İslâm Eserleri Müzesi" adını almıştır.
Kapalıçarşı
İstanbul Kapalıçarşısı, Fatih tarafından kurulmuş, Kanuni Dönemi'nde (1520-1566) büyütülmüş, 1701 yılında bugünkü planıyla inşa edilmiştir.
Karatay Medresesi
Kapalıçarşı
İstanbul Kapalıçarşısı, Fatih tarafından kurulmuş, Kanuni Dönemi'nde (1520-1566) büyütülmüş, 1701 yılında bugünkü planıyla inşa edilmiştir.
Karatay Medresesi
Konya'da 1251 yılında Selçuklu veziri Karatay tarafından bu Selçuklu medresesinin duvarlarında ve kubbe içindeki çini mozaik dekorasyon gözalıcı güzelliktedir। Çini Eserler Müzesi olarak kullanılmaktadır.
Küçüksu Kasrı
Küçüksu Kasrı’nın bulunduğu Boğaziçi’nin bu şirin yöresinde, yerleşim tarihi Bizans Dönemi'ne dek inmektedir. Osmanlılar Dönemi'nde de ilgi çeken ve "Kandil Bahçesi" adıyla, padişahın has bahçelerinden biri olarak kullanılan Küçüksu ve çevresini IV. Murad’ın (1623-1640) çok sevdiği ve buraya "Gümüş Selvi" adını verdiği bilinmektedir.
Kültepe Örenyeri
Kayseri-Sivas Karayolu'nun 20. km.'sinde yolun 2 km. kuzeyindedir. Yüksekliği 22 m. çapı 50 metreyi bulan bir höyük tepe ile onun etrafını çeviren "Karum" adı verilen aşağı şehirden ibarettir. 1948 yılından beri Prof. Dr. Tahsin Özgüç başkanlığındaki heyet tarafından sistemli olarak kazılmaktadır.
Kazılarda, höyükteki en eski yerleşimin Geç Katolik Çağ (M.Ö.300-2500) olduğu, onu Eski Tunç Hitit, Frig, Helenistik-Roma Çağlarının takip ettiği tesbit edilmiştir.
Kutsal Emanetler
Hz. Muhammed'e dostlarına ve bazı peygamberlere ait eşyalardır. Yavuz Sultan Selim'in 1517'de Mısır'ı fethinden sonra İstanbul'a getirilmiş, bir bölümü de İslam Ülkelerinden derlenmiştir. Topkapı Sarayı Hırka-i Saadet Dairesi'nde korunmakta ve sergilenmektedir.
Malabadi Köprüsü
Diyarbakır-Silvan yakınlarında ve Batman Çayı üzerindedir. Artuklular Dönemi'nde 1147 yılında Timurtaş bin İlgazi bin Artuk tarafından yaptırılmıştır. 7 m. eninde ve 150 m. uzunluğunda bir köprüdür. Yüksekliği, su seviyesinden kilit taşına değin 19 m.'dir. Renkli taşlarla inşa edilmiş, onarımlarla günümüze kadar ulaşmıştır.
Lidya (Karun) Hazineleri
Uşak İli Güre yakınlarındaki Toptepe tümülüsünü 1965, İkiztepe tümülüsünü 1966 ve Aktepe I tümülüsünü 1968 yılında gizlice kazan eski eser kaçakçılarının 1970 yılında ABD'deki Metropolitan Sanat Müzesi'ne sattıkları eserlerdir.
Bu eserler, M.Ö. 6. yüzyıl Lidya sanatının en güzel örnekleridir. Kültür Bakanlığı'nca verilen uzun bir hukuk savaşından sonra 1993 yılında Türkiye'ye geri gönderilmiştir.
Meryem Ana Kilisesi
Gymnsasium Limanı'nın kuzeyine bakan bina, bir kiliseye dönüştürülmüştü ve M.S. 313 yılında Hıristiyanlığı resmi bir dine dönüştüren İmparator Konstantin, Meryem Ana'nın anısına, kiliseye onun ismini verdi. İlk bazilikanın uzunluğu 260 m. idi ve kiliseye dönüştürülmüştü.
Önceleri bu bina Deigma adıyla anılan bir çeşit bankaydı. M.S. 431 yılında 200 piskopostan oluşan 111 genel kurul ilk defa bu binada toplandı ve Hıristiyanlığın doğuşuyla ilgili bir bildiri ilan ettiler. Onlara göre Meryem Ana, Tanrı'nın anasıydı. Papa 6. Paul, önünde dua etmiştir.
Mevlana Türbesi
Konya'nın Mevlevi Dergahı içindedir. İlk türbe, Tebrizli Bedreddin tarafından 1274 yılında yapılmıştır. Eklemeler ve onarımlarla günümüze ulaşmıştır. Dört fil ayağı üzerine oturan türbe, 25 m. yüksekliğindedir. Gövde ve külah, turkuaz renkli çinilerle kaplıdır. Bu yüzden konik kubbeye "Kubbe-i Hadra (Yeşil Kubbe)" denilmiştir.
Türbenin içinde Mevlana'nın babasına, Mevlana'ya, eşi ve çocuklarına, akrabalarına ve postnişinlere ait 65 sanduka bulunmaktadır. Türbenin kalemişleri de çok değerlidir.
Konya Mevlevi Dergahı
Selçuklular Dönemi'nde 1274 yılından itibaren ilk bölümleri inşa edilen, Beylikler ve Osmanlı Dönemlerinde yapılan onarım ve eklerle bugünkü şeklini alan dergah; şadırvanlı avlu, tilavet odası, türbe, semahane, mescid, derviş odaları, matbah (mutfak), çelebi dairesi ve meydan-ı şerif bölümlerinden oluşmaktadır.
Avluda Sinan Paşa, Fatma Hatun, Hürrem Paşa, Hasan Paşa, Mehmet Bey Türbeleri bulunmaktadır. 1927 yılında müze haline getirilmiştir.
Mihrişan Sultan Meydan Çeşmesi
İstanbul'da Küçüksu'dadır. II. Mahmut tarafından 1806 yılında yaptırılmıştır. Milet M.Ö. 2000'in ortalarında önemli bir Miken kolonisi olan kent, oldukça gelişmiş bir kültür ve ticaret merkeziydi. Bu özelliği ile Roma Çağı'nda da önemini sürdüren Milet, Bizanslılar zamanında, Latmos Körfezi'nin dolması ile ticari önemini yitirmiştir.
13. yüzyılda Menteşe Beyliği tarafından Türk Balat'ı haline getirilen Milet, Menteşeoğulları'nın başkenti olarak parlak bir dönem yaşamıştır.
Söke-Milet yolunda ilerlerken göze ilk çarpan yerler tiyatroyla Bizans Kalesi'dir. Tiyatro gezildikten sonra önündeki Kervansaray, Faustina Hamamı, İlyas Bey Camii, Serapis Mabedi, Bouleuterion, Kutsal Yol, İonik Stoa, Kuzey Agora, Delphinion, Hanikah, Liman Anıtı, St. Michael Kilisesi Hereon gibi başlıca yapıtlar görülmeye değerdir.
Mısır Çarşısı
İstanbul'da Eminönü'ndedir. IV. Mehmet'in annesi Hatice Turhan Sultan tarafından Yeni Cami'ye vakıf olarak yaptırılmıştır. Yapımına Mimar Kasım Ağa başlamış, 1660 yılında Mimar Mustafa Ağa tarafından tamamlanmıştır. 6 kapısı ve 86 dükkanı bulunmaktadır. Son şeklini 1943 restorasyonunda almıştır.
Myus
Bafa Gölü Kıyısı'nda, Miletos'un 15 km. doğusunda, Avşar Köyü yakınlarında bulunmaktadır. Strabon, Myus'un Atina Kralı Kodros'un oğlu Kydrelos tarafından kurulduğunu bildirmektedir. Yine Strabon'un anlattığına göre Panionion Birliği'ne dahil kentlerden birisidir.
Herodotos, M.Ö. 499'da Pers Donanması'nın Myus Kenti açıklarına demirlediğini bildirmektedir. Ancak Herodotos, Myus'un M.Ö. 494'teki Lade Deniz Savaşı'na sadece üç gemi ile katıldığını bildirmektedir. Yapılan kazılarda, antik kaynaklarda adı geçen ve beyaz mermerden yapıldığı bilinen Dionysos Tapınağı ortaya çıkarılmıştır. Kent üzerinde bugün, Dionysos Tapınağı'na ait parçalar, Arkaik Dönem'e ait sur duvarları ve Bizans Kalesi kalıntıları görülmektedir.
Nevşehir Müzesi
Nevşehir'de müze kurulması, 1967'de gerçekleşmiştir. Müzenin kurulması ile yıllar önce ihmal edilen örenyerlerinin çevre düzeni, kiliselerin restorasyon ve konservasyonu ile yeraltı şehirlerinin temizlenmesi ve ışıklandırılması gündeme gelmiştir.
Göreme Açık Hava Müzesi
Nevşehir'e 13 km. uzaklıkta ve Göreme Kasabası'nın 2 km. doğusunda yeralan bir kaya yerleşim yeridir. Rahibeler ve Rahipler Manastırı, müze girişinin solunda yeralan 6-7 katlı kaya kütlesi "Rahibeler Manastırı" olarak bilinir.
Aziz Basil Şapeli
Göreme Açık Hava Müzesi'nin girişindedir.
Elmalı Kilise
Dokuz kubbeli, dört sütunlu, kapalı Yunan haçı planlı, üç apsislidir. Asıl girişi güney yönünden olan kiliseye, kuzeyden açılan bir tünel vasıtasıyla girilebilmektedir.
Azize Barbara Şapeli
Elmalı Kilise'nin bulunduğu kaya blokunun arkasındadır.
Yılanlı (Aziz Onuphrius) Kilisesi
Girişi kuzeydendir. Ana mekân, enlemesine dikdörtgen planlı, beşik tonozlu, güneyde mezarların bulunduğu ek mekân ise düz tavanlıdır. Apsisi sol uzun duvara oyulmuş, kilise tamamlanmadan bırakılmıştır.
Karanlık Kilise
Kuzeydeki kavisli bir merdivenden, kilisenin dikdörtgen, beşik tonozlu narteksine çıkılır. Narteksin güneyinde bir mezar bulunmaktadır. Kilise, haç planlı, haç kolları çapraz tonozlu merkezi kubbeli, dört sütunlu, üç apsislidir.
Azize Catherine Şapeli
Karanlık Kilise ile Çarıklı Kilise arasında yeralan Azize Catherine Şapeli'nde, hem narteks, hem de naos serbest haç planlı, merkezi kubbelidir; haç kolları beşik tonozlu ve apsis templonludur. Narteks zemininde dokuz mezar, duvarlarında ise iki nişli mezar yeralmaktadır.
Çarıklı Kilise
İki sütunlu (diğer sütunlar duvar köşelerinde paye şeklindedir), çapraz tonozlu, üç apsisli ve dört kubbelidir. Sahnelerde İsa'nın hayatını konu alan siklus, İbrahim Peygember'in misafirperverliğini gösteren Tevrat sahnesi, aziz ve bani tasvirleri iyi muhafaza edilmiştir. Elmalı ve Karanlık Kilise'ye benzemekle beraber, İsa'nın çarmıha gerilişi ve çarmıhtan alınış sahneleri kilisenin farklı özelliğidir. Figürler genelde büyük ve uzundur.
Tokalı Kilise
Bölgenin bilinen en eski kaya kilisesi olup 4 mekândan oluşur: Tek Nefli Eski Kilise, Yeni Kilise, Eski Kilise'nin altındaki Kilise, Yeni Kilise'nin kuzeyindeki Yan Şapel.
Çavuşin Kilisesi
Göreme-Avanos Yolu kenarında, Göreme'ye 2.5 km. uzaklıktadır. Tek nefli, beşik tonozlu, 3 apsisli olup narteksi yıkılmıştır.
Açıksaray Harabeleri
Gülşehir'e 3 km. uzaklıktadır. Tüf kayalar içinde oyulmuş sayısız mekânlar ve kiliseleriyle önemli bir örenyeridir. 9-10.yüzyıla tarihlenmektedir. Bu yörede bulunan mantar şeklindeki peribacası, Kappadokya'da sadece bu örenyerinde görülmektedir.
Kaymaklı Yeraltı Şehri
Nevşehir İli, Kaymaklı Kasabası'ndadır. Nevşehir'e 20 km. mesafededir. 8 katlı olup, ilk katı Hititler Dönemi'nde yapılmıştır. Roma ve Bizans Dönemlerinde de diğer alanların oyularak genişletilmesi suretiyle yeraltı şehri haline dönüştürülmüştür. Bugün 4 katı ışıklandırılmış ve ziyarete açılmıştır.