8 Aralık 2009 Salı

TEKKALE MANASTIRI


BARHAL KİLİSESİ








İşhan Manastırı (Kanlı Kilise)



İşhanKöyün içinde bulunan İşhan Manastırı, 9.yüzyılın ilk yarısında yapılmış ve kilise ile şapelden (küçük kilise) oluşmaktadır. Manastırı Bagratlı Gürcüler yaptırmıştır. Manastır piskoposluk makamı olarak da kullanılmış ve bu görevini 16.yüzyıla kadar (Osmanlıların Artvin ve çevresini ele geçirene kadar) devam ettirmiştir. Osmanlılar Artvin ve çevresini ele geçirdikten sonra manastırın batıya bakan tarafı camiye dönüştürülmüş ve bu sayede yapının harap olması da engellenmiştir. Cami olarak ibadete açık konumda olması ise 1983 yılına kadar devam etmiştir. Şu anda kilise bölümü de cami bölümü de kullanılmamaktadır.

Manastır her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turisti kendisine çekmektedir.Turistler köyün ekonomisine katkıda bulunduğu gibi, aynı zamanda köyün ve yöremizin tanıtımı için de oldukça iyi bir fırsat sağlamış olmaktadırlar.
Ulaşım
Yusufeli ilçe merkezine 34 km uzaklıktadır. Olur-Oltu güzergahı üzerinde ilerlerken sol tarafta yoldan 10km kadar iç kısımdadır.

Neden İşhan Kilisesi'ne Kanlı Kilise deniyor?
İşhan Kilisesi, onarımını üstlenen güzel Elen uğruna (bölgedeki Selçuklu kale beylerinden birinin kızı) nice canlar verildiği için "Kanlı Kilise" olarak da anılıyor. İlk kan, Selçuklu döneminde kilisenin onarımı sırasında çıkan bir isyanda aktı. Ardından bey kızı "Elen" ile evlenmek isteyenler, 2km uzaklıktan oklarını kilisenin üzerinden aşırtamadıkları için öldürüldü. Bu olaylardan sonra "Kanlı Kilise" diye anılan İşhan Kilisesi tüm olumsuzluklara rağmen hala ayakta.

İşhan Kilisesi'nin yıllarca toprak altında bulunduğu ve Selçuklu döneminde bulunarak onarıldığı ilgili kaynaklarda yer alıyor. Köylüler ise kiliseyle ilgili bir takım enteresan hikayeler anlatıyor. En çok bilinen ve anlatılanlardan birisi ise şu: Selçuklu hükümdarı Alaattin Keykubat'ın elçisi Veliddin Ağa, bölgede bulunan Livana ve Tavusker kalelerinden vergi almak için gönderilir. Veliddin Ağa, İşhan Köyü'ndeki tarihi kiliseyi görür ve buranın üniversiteye dönüştürüldüğünde halkın kendilerine bağlanacağını Keykubat'a önerir. Alaattin Keykubat,bir sonraki sene Keyrüsrev Ağa'nın başkanlığındaki bir grubu, kiliseyi onarması için İşhan'a gönderir. Kilisenin onarımı 8 yıl sürer. Bu sekiz yıl içerisinde büyük bir isyan çıkar ve Keyhüsrev Ağa görevden alınır. Kilisenin onarılması görevini bu kez bölgedeki kale beylerinden birinin kızı olan "Elen" üstlenir. Elen'in güzelliği dillere destandır. Bir gün, kendisiyle evlenmek isteyenler arasından seçim yapmak için bir yarış düzenler. Elen,yarışmacıların kiliseden 2 km uzaklıkta bulunan mezarlıktan bir ok atacaklarını, kilisenin üstünden aşıran kişiyle evleneceğini, aşıramayanların ise okun düştüğü yerde öldürüp, oraya gömüleceğini söyler. Güzel Elen ile evlenme hayali, birçok delikanlıyı bu yarışa çeker. Ancak birçoğu oklarının düştüğü yerde öldürülür. Gençler arasından birinin attığı ok tam kilisenin üstüne düşer, o da kiliseye gömülür. Şu anda kilisenin önündeki ardıç ağacının, oku kilisenin üzerine düşen bu gencin gömüldüğü yerde biten ağaç olduğu da söylenir. Oku kilisenin üzerinden aşırmayı başarabilen tek kişi ise bir Türk genci olan Şerif Bey'dir. Ancak o da, oku attıktan sonra heyecanla atını hızlı koşturup,bir ağaca çarpıp ölür. Şerif Bey'in gömüldüğü yere Ramazan ayının 27.gecesi ışık düştüğü söylentileri yayılır. Bu olaydan sonra Elen kilisenin onarımında görev yapan Yahudi bir ustaya âşık olur. Ancak Yahudi usta da, kilisenin onarımı sırasında üzerine düşen bir taşın altında kalarak can verir. İşte tüm bu olaylar,tarihi İşhan Kilisesi'nin "Kanlı Kilise" olarak anılmasına sebep olur.



Tekkale (Dört Kilise) Manastırı
Günümüze kadar ulaşabilmeyi başarmış Tekkale Manastırı, köyün mezrasında, yerleşim yerlerinden uzakta bulunmaktadır. Manastır, 9.yüzyıl sonunda Bağrat Krallığı tarafından yapılmıştır. Çok karışık bir yapıya sahiptir.Tekkale Manastırı,kilise,seminer odası,trapeza ve bu yapı grubunun güneydoğusunda ayrı bir yapı olarak inşa edilen şapelden oluşmaktadır. Zaten kiliseye dört kilise de denmesinin sebebini bir önceki cümlemde bahsettiğim ayrı dört yapıdan oluşuyor olmasından kaynaklandığını düşünüyorum (doğru olmayabilir, araştırıp doğru olup olmadığını en yakın zamanda buraya yazacağım). Manastır, 16.yüzyıldan sonra işlevini yitirmiş ve terk edilmiştir. Tekkale Köyü'nün 7km kuzeyinde , Yusufeli ilçe merkezine 14 km uzaklıkta bulunmaktadır.



Barhal (Altıparmak) Kilisesi
Barhal Kilisesi'ni tanımadan önce "Barhal" kelimesinin nereden geldiğini bilinmeli .M. Fahrettin KIRZIOĞLU "Kars Tarihi" adlı eserinde "barhal" kelimesinin nereden geldiğini şöyle açıklamıştır :

" ...M.Ö. 149-127 yıllarında Artvin ve çevresi Arsaklı Devleti yönetimine geçmiştir. Eski Oğuzlar olarak bilinen bu devlet zamanında, Barhal Çayı vadisine Bulgar Türkleri yerleşmişlerdir. Kars havalisine gelip, buraları kendilerine yurt edinen Bulgar Türklerinin bir kısmı da Çoruh boyuna geçerek Yusufeli ilçesine bağlı bugünkü Sarıgöl hudutları kesimine yerleşmişler ve buradan geçen çaya da adlarını verirken, bu çayın ismine izafeten bu suyun kenarında kurulan bu köye de bu ad verilmiş, yani BARKAL (BALKAR / BULGAR) denmiştir. Artvin'in Yusufeli ilçesindeki çok balkanlık Barkal / Balkar Bölgesi ile soldan Çoruh'a karışan Barkal Deresinde M.Ö. 130 yıllarında Dağıstan'dan gelen yarısı Kars'ta yarısı Çoruh solunda yerleşen Bulgar Türklerinin 2100 yıllık milli adlarının hatırasıdır..." Barhal Manastırı, Yusufeli ilçesinin 12 km kuzeybatısında, yukarıda bahsedilen Barhal (Altıparmak) Köyünde bulunmaktadır. Aslında bir manastırdır; fakat geçen yılların ardından günümüze ancak kilise bölümü ulaşabilmiştir. El yazması bir kitapta, manastırın 10.yüzyılda 2.Bağrat döneminde, Vaftizci Yahya adına yaptırıldığı yazmaktadır. Bina oldukça sağlamdır ve anıtsallığı ile dikkat çekmektedir. Şu anda ise cami olarak kullanılmaktadır. 1770 yılında (Hicri 1184), 3.Mustafa tarafından verilen berata göre, İmam Süleyman'ın ölümünden sonra Ahmet'in yarım akçe karşılığında imam hatipliğine getirilişini doğrulayan belge caminin önemini ortaya koymaktadır. Kilisenin planı üç nefli bazilikaldır ve duvarlarla birlikte ölçüldüğünde 28,55x18,65 m en-boy uzunluğuna sahiptir.

Manastıra Ulaşım
Kiliseye, Yusufeli ilçe merkezinden,Artvin il merkezinden kiralanacak araçlarla veya köylere kalkan köy servisleriyle ulaşabilirsiniz. (Köy servisleriyle giderseniz,köyden sonra yürümeniz gereken yaklaşık 2km bir yol vardır.) Manastır Altıparmak Köyü merkezinden sol tarafa ayrılan yolun yaklaşık 2 km ilerisindedir.


Pırnallı (Porta) Manastırı - Bağlık Mezrası
Artvin Merkez ilçeye bağlı Pırnallı köyünün Bağlık mevkiinde bulunmaktadır. Kral 1. Aşot'un torunu Prens Khaouli tarafından 896-918 tarihleri arasında yaptırılmıştır. Bir çan kulesi, bir şapel ve bir çeşmeden oluşmaktadır. Manastırın yerleşim planına bakıldığında Tao Klarjheti bölgesinin o dönemlerdeki en önemli kültür ve dini merkezi olduğu anlaşılmaktadır. Manastıra, Artvin-Şavşat karayolunun 30. km.sinden sonra 5 km.lik yaya patika yolla ulaşılmaktadır.


Bağcılar Manastırı
Köyün girişindeki meyilli arazinin düzeltilmesi sonucu elde edilen alan üzerinde kurulan manastır; kilise , şapel ve diğer yapılardan oluşmakta olup, zamanımıza oldukça harap bir şekilde ulaşmıştır. Artvin'den kiralanacak bir araçla veya köy servisleriyle ulaşım sağlanabilir.


Hamamlı (Dolishane) Manastırı
Hamamlı (Dolishane) Manastırı, manastırın kitabelerine göre, zamanın İberya Kralı Sumbath (945-958) tarafından, mimar Gabriel'e yaptırılmıştır. Artvin il merkezine bağlı Hamamlı Köyü'nde bulunmaktadır ve Artvin il merkezine 32 km. uzaklıktadır. 14.yüzyıla kadar manastır işlevini sürdüren yapı, 16.yüzyılda Osmanlılar'ın Artvin ve çevresini ele geçirmesiyle cami haline dönüştürülmüştür. 1958 yılında kısmen onarılmıştır ve şu anda Köyün camisi olarak halen işlevini sürdürmektedir. Cami, eskiden bir manastır olduğundan dolayı caminin ismi "Kilise Camii"dir. Manastırın güneye bakan tarafında bulunan işlemeli güneş saati günümüze kadar ulaşabilmeyi başarmış ve dönemin mimari anlayışını yansıtan etkileyici bir örnektir.




Kaçkal Manastırı Alabalık Köyü
Rahip Grigor Kanzda tarafından VIII. yy.'ın sonunda Bagratlılar Döneminde kurulduğu o döneme ait yazılı kaynaklardan anlaşılmaktadır. Yer yer tahrip olmasına rağmen halen ayakta olan yapı, herhangi bir amaç için kullanılmamaktadır. Alabalık Köyü'nün (Veranabağ) Dere Mahallesi (Ahalt) sınırları içerisinde, meskun mahalden uzak, oldukça meyilli arazi üzerinde yükselen kaya kütlesi eteğine, mimari beceri ve zorlamalarla inşa edilen yapı, sadece kiliseden ibarettir.

Cevizli Manastırı Cevizli Köyü
Şavşat ilçesi Cevizli köyünde olup İlçe merkezine 14 km. uzaklıktadır. Yapı, 899-914 yılları arasında bölgeye hakim olan Bagratlı Prenslerinden Aşot Koukhi döneminde yaptırılmıştır. Kiliseye, Artvin'den veya Şavşat İlçesinden araç kiralanarak veya Şavşat ilçesinden kalkan köy servisleri ile ulaşım sağlanabilir.


İbrikli Kilisesi İbrikli Köyü-Fındıklı Mahallesi
Borçka ilçesine 20 km. mesafedeki İbrikli köyündedir. Ortaçağ dönemi Bagratlı eserlerindendir. Kiliseye, Artvin'den veya Borçka ilçesinden araç kiralanarak veya Borçka ilçesinden kalkan köy servisleri ile ulaşım sağlanabilir.


Artvin (Livana) Kalesi
Ortaçağ'da yörede yaşayan Hıristiyan medeniyetince, yani Bagratlılar tarafından X.yy.'da (M.Ö. 937 Bagratlar) kurulmuş olmalıdır. Stratejik konumu itibariyle Osmanlılar zamanında temin edilerek kullanılmıştır.

Şavşat (Satlel) Kalesi
Bagratid Krallığı kalelerine olan benzerliği de dikkate alındığında kalenin, günümüze ulaşan şekliyle IX.yy.'da kurulmuş olduğu söylenebilir. Bundan sonra bir zaman Atabeklerin; XVI.yy.'da Osmanlıların eline geçen kaleden, XVII. yy.'ın ortasında bölgeyi dolaşan ünlü seyyahımız Evliya Çelebi "Ocaklık olarak idare edilebilir. Şavşadistan içinde sarp bir yerdir." diye bahsedilir.


Ardanuç (Gevhernik) Kalesi
Bu kale Ardanuç Adakale Köyü´nün hemen yakınında bulunmaktadır. Hemen bu kalenin diğer bir isminin "Gevhernik" olmasının nedenini aşağıda açıklayalım. Bu kalenin çevresinde gümüş madenleri olduğundan,bu kale maden ve cevher anlamına gelen "Gevheri Nik" kalesi ismiyle de anılmaktadır.

5.yüzyılda yapıldığı tahmin edilen bu kale Gürcü krallarına ve Çıldır atabeylerine başkentlik yapmıştır. 1551 yılında kaleyi Osmanlılar ele geçirmiş ve 1562 yılında da Kanuni Sultan Süleyman tarafından onarılmıştır. Hatta bu onarımı anlatan bir kitabesi bile bulunmaktadır. Gevhernik Kalesi, dışkale-içkale yapılaşmasının çevredeki tek örneğidir. Kale günümüze kadar çok hırpalanmıştır, dış kale harap durumda olsa da iç kale özelliğini hala korumaktadır.Şu anda harap durumda olan kale, yetkililerin desteğini beklemektedir.

Aşbişen Kalesi
Yapım tarihi belirlenemeyen ve şu anda Artvin´de bulunan birçok kale gibi harap bir vaziyette bulunan bu kale, Yusufeli´nin 7km doğusundaki Kınalıçam Köyü´ndedir.


Bilbilan Kalesi
Yapım tarihi kesinlik kazanamamış olan bu kale,Şavşat´ın 8km doğusunda Hanlı (Hantuşet) Köyü´nde bulunmaktadır. Köyün büyüklerinden duyduklarıma göre,kale içinde bulunan kilise yapısının (tahminen şapel), köye uğursuzluk getirdiği düşüncesiyle, kale birkaç kez yıkılmaya çalışılmıştır. Ancak hala belli bölümleri günümüze kadar gelebilmiştir.

Yine köyün büyüklerinden duyduklarıma göre Milli Mücadele döneminde köylüler düşmandan korunmak için bu kaleye sığınmışlardır.


Boselt Kalesi
Kalenin yapım tarihi net belli olmamasına rağmen kalenin Gürcü Kralı I.Fransuva tarafından kızının anısına yaptırıldığı ve o zamanlar bölgenin ŞARBİYET ŞEHRİ olarak bir ticaret merkeziydi. Ayrıca kaleyle bağlantılı gizli bir yeraltı yolu var. Yolun çıkışı yine yeraltındaki dokuz odaya bağlanıyor. Ayrıca büyük bir kilise kalıntıları ve yerleşim kalıntıları var. Ayrıca dağın eteklerinden kaleye gelen toprak borular var bunların içinden süt akıtıldığı söylenir. Ayrıca kalenin uçurum tarafında şarap mahzenleri var.


Ciha Kalesi
Arhavi ilçesinin zirvesinde kayalara oturtulmuş bu kalenin Cenevizliler döneminden kaldığı söylenmektedir. Etrafındaki ağaçlar o kadar sıktır ki kaleye geçilebilmesine izin vermemektedir. Yapıldığı tarih kesinleştirilememiştir ve günümüze kadar ancak sur kalıntıları ulaşabilmiştir.


Dutlu Kalesi
Dutlu Köyü´nün doğusunda,Şavşat´ın 11km güney batısında bulunan bu kalenin yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır.


Dört Kilise Kalesi
Yusufeli´nin Dört Kilise (Tekkale) Köyü´nde bulunmaktadır,şu anda harap bir haldedir ve yapım tarihi kesinleştirilememiştir.