muğla |
Menteşeoğullarından İbrahim Bey tarafından 1344’de yaptırılmış olup, en eski Türk eserlerindendir. Çeşitli zamanlarda yapılan tamirler yüzünden orijinalliğini kaybetmiştir. Muğla’nın en büyük camisidir.
Kurşunlu Cami
Esseyyid Şucâeddîn tarafından 1494’te yaptırılmıştır. 1853’te gördüğü tamir sırasında kubbesi kurşunla kaplanınca, Kurşunlu Cami diye meşhur oldu.
Şeyh Cami
Şeyh Bedreddîn tarafından 1565’te yaptırılmıştır. Minaresi 1806’da eklenmiştir. Çeşitli zamanlarda tamir görmüştür. Şeyh Bedreddîn mezarı caminin haziresindedir.
Pazaryeri Cami
Bartıkoğlu Hacı Ahmet Ağa tarafından 1843’te yaptırılmıştır. Minaresiz olarak yapılan camiye, minare 1866’da Köseoğlu Hacı Mehmet Ağa tarafından eklenmiştir.
Saburhâne Cami
Saburhâne Dergâhının yerine Tavaslıoğlu Hacı Osman Ağa tarafından 1848’de yaptırılmıştır.
Şâhidî Cami
Şeyh Seyyid Kemâleddîn adına 1390 senesinde yaptırılmıştır. Yanında bir tekkesi vardır. Çeşitli zamanlarda tamir görmüştür. Bahçesinde, camiye adını veren Mevlevî şeyhi Şahidi’nin ve başka din büyüklerinin mezarları vardır.
Mustafa Paşa Cami
Bodrum ilçesinde kalenin karşısındadır. Kızılhisarlı Mustafa Paşa tarafından 1723’te yaptırılmıştır.
Tepecik Cami
Bodrum ilçesinde 1735’te Hasan Ağa tarafından yaptırılmıştır. Birinci Dünya Savaşında yıkılan kubbe daha sonra tamir ettirilmiştir.
Hacı İlyas Cami
Milas’ta Orhan Bey tarafından 1330’da yaptırılmıştır. İlyas mahallesindedir. Dikdörtgen plânlı olup çatısı kiremitle kaplıdır.
Ulu Cami
Milas ilçesinin en büyük camisidir. Ahmet Gazi tarafından 1378’de yaptırılmıştır. Minaresi sonradan eklenmiş olup 33 basamaklı açık merdiven şeklindedir.
Firuz Bey Cami
Milas ilçesinde Menteşe valisi Hoca Firuz Bey tarafından 1394’te yaptırılmıştır. İlk devir Osmanlı mimarisinin güzel örneklerinden biridir. Gök Camii de denir. Kapısı oymalı ve taş kakmalıdır. Beş kubbelidir. Minaresi, açık minare türündendir.
Ağa Cami
Milas’ın, Toptaşı Tepesinin batısındadır. Hacı Abdülazîz Ağa tarafından 1737’de yaptırılmıştır. Dikdörtgen plânlıdır. Minaresi 1886’da yapılmıştır.
Ahmed Gâzi Medresesi
Milas ilçesinde 1375’te Ahmet Gazi tarafından yaptırılmıştır. Yanında Ahmet Gazinin türbesi vardır. Avlu çevresinde dizilmiş olan medrese odaları küçük ve boştur.
Şemsiana Türbesi
Muğla’nın Saburhâne mahallesindedir. Birkaç kere kaldırılmak istendiyse de muvaffak olunamadı. Şemsiana, Muğla ilinin içme suyunu getirmiş olmasıyla meşhur olmuştur.
Hamursuz Dede Türbesi
Türbede 1380-1450 senelerinde yaşayan Hamursuz Dede isimli bir zât metfundur. Aynı isimle anılan bir tepenin üzerindedir. Rivâyete göre Kurbazâde Medresesi mutfağında hamur işlerine baktığı ve hamura maya katmadığı için Hamursuz lakabıyla meşhur olmuştur.
Sarıana Türbesi
Marmaris’te Güllük’e giden yol üzerindedir. Sarıana kerâmet göstererek Kânûnî Sultan Süleyman Hana Rodos’un fethedileceğini müjdelemiş; ineğiyle de ordunun süt ihtiyacını karşılamıştır.
Beçin Kalesi
Muğla yakınlarında olup, Bizans kalıntıları üzerine Menteşeoğulları tarafından yaptırılmıştır. Önemli bir merkez olup, Menteşeoğulları beyleri Beçin’de otururlardı. Kalede Medrese, Menteşeoğlu Gazi Ahmet Beyin türbesi ve hamamı vardır.
Bodrum Kalesi
Roma katolik kilisesine bağlı Rodos şövalyeleri tarafından on beşinci asırda havari Petrus adına yapılmıştır. Kalenin dört burcu ayrı ülkelerce inşâ edilmiştir. En büyük (aslanlı) kuleyi İngilizler, en yüksek yerdekini İspanyollar yaptırmıştır. Kale duvarları Hıristiyanlarca kutsal sayılan kişilerin kabartmaları ile Lâtince ve Yunanca yazılarla ve Rodos şövalyeleri armaları ile süslenmiştir. Kale daha önce zelzelede yıkılan Bodrum (Halikarnas) mozalesinin taşları ile yapılmıştır. Bu kale Cumhuriyet döneminde onarılmış ve bir kısmı müze haline getirilmiştir. Asma köprülü 5 kapısı, 3 kulesi ve 3 kat suru vardır. Osmanlılar kaleyi hapishane olarak kullanmışlardır. Bodrum açıklarında Yassıada civarında deniz altından özellikle Fenike gemisinden çıkarılan eserler bu kalede toplanmıştır.
Kalenin Osmanlı döneminde camiye çevrilen kilisesi 1965’te su altı müzesine çevrilmiştir. Bodrum Limanında 40 m derinlikle 400 sene önce batan Osmanlı ticâret gemisi çıkarılma çalışmaları devam etmektedir.
Keramos Kalesi
Muğla’nın 64 km güneydoğusunda Keramos’ta eski çağlardan kalma bir kaledir.
Marmaris Kalesi
On altıncı asırda Kanuni Sultan Süleyman Han koydaki yarımada üzerine yaptırmıştır.
Mozule Anıtı (Mausoleum)
Dünyanın yedi harikasından biri sayılan bu anıt Bodrum’dadır. M.S. 353 senesinde Karia Kralı Mausales adına yaptırılmıştır. Anıtkabirdir. Burada 19. asırda kazı yapan İngilizler, bulunan heykelleri British Museum’a götürmüşlerdir. Anıtın yalnız yeri, temelleri ve bazı kabartmalı sütunlar kalmıştır. Londra’daki müzede bulunan bu anıt 44 metre yükseklikte, beyaz mermerden 24 ayak merdivenle çıkılan yuvarlak bir kaideye oturmuş ve zamanla zelzeleden yıkılmıştı.
Tiyatro
Mozolenin karşısında Göktepe denilen yerdedir.
Ayrıca Agora, Mars Tapınağı ve Kilise Bodrum’daki eski eserlerden başlıcalarıdır.
Myndos Şehri Harabeleri
Bodrum’a 23 km uzaklıkta bulunan Gümüşlik’tedir.
Knidos Şehri Harabeleri
Datça’nın batısında M.Ö. 7. asırda Dorlar tarafından kurulmuştur. Burada bulunan Démeter Tapınağının mühim kısmı Londra’da British Museum’dadır. Bu harabelerde tiyatro, surlar ve çeşitli yıkıntılar vardır. Cumal ve Kargı kiliseleri Bizanslılardan kalmadır. Tekir burnundadır. Birbirine bağlı iki şehirden meydana gelmiştir. Miken, İskender, Roma ve Bizans devrinde Afrodisias mezhebinin merkezi olmuştur. Altıncı asırda İslâm leventleri şehri bir ara ele geçirmiştir. 1856-1858’de İngiliz arkeologları kazılarda bulduğu heykel, kandil ve paraları Londra’daki British Museum’a kaçırmışlardır. Büyük tiyatronun mermer taşlarını ise Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa; Kahire’deki sarayının inşaatında kullanmıştır. Dolmabahçe Sarayındaki bazı mermerler buradan gelmiştir. Aslanlı anıt Londra’daki müzeye kaçırılmıştır. Bu şehirde yirmi bin ve on bin kişilik tiyatro, pembe tapınak, kâinat tapınağı, Akropol, Nekropol (mezar odaları) başlıca eserlerdir.
Amos Şehri Harabeleri
Marmaris yakınlarında M.Ö. 5. asırda kurulan ve korsanların barındığı bir şehirdi.
Telmessos Şehri Harabeleri
Fethiye yakınlarında Lidyalıların kurduğu bir liman şehridir. Kakasbos Tapınağı, Aminta, Anıt kabri, kayalara oyulmuş Lidya mezarları, su kemerleri, sarnıçlar ve kale başlıca kalıntılardır. Amintas Kuyu Mezarı Makedonya Kralı İskender’in komutanlarından Amintas için M.Ö. 4. asırda yapılmıştır.
Caunus Şehri Harabeleri
Köyceğiz’in güneyinde Dalyan köyünde eski bir şehir kalıntılarıdır. Yirmi bin kişilik tiyatro, su kemerleri, kayalara oyulmuş mezarlar, saray ve surların harabeleri bulunmaktadır. M.Ö. 4. asırda Giritliler tarafından yapılmış, Karia liman şehridir. İskender, Pers, Roma ve Bizans devirlerini yaşamıştır.
Ören Harabeleri
Eski çağlara ait bir şehir harabeleridir. Milas yakınında deniz kenarındadır. Eski Keranos şehri kalıntılarıdır.
Patara Harabeleri
Eski çağlara ait bir şehir harabeleridir. Lidya şehridir.
Labranda Harabeleri
Eski çağlara ait bir şehrin kalıntılarıdır. Milas’a 10 km mesafede Kargacık köyü yakınındadır. Karia’nın en eski şehirlerindendir. M.Ö. 4. asırda kurulmuştur. İki giriş kapısı, tapınak, tepede kale ve oda mezarlar başlıca kalıntılardır.
Pınara (Minare Köyü) Harabeleri
Eski çağlara ait bir şehir kalıntısıdır. Lidya şehirlerinin en önemlisiydi. Tiyatrosu ve 2500 kaya mezarı ile mağaralar vardır.
Kınık (Ksantos) Harabeleri
Eski çağlara ait bir şehir kalıntısıdır. Lidya medeniyetinin önemli şehirlerindendi.
Ayaklı Köyü Harabeleri
Milas-Selimiye yolu üzerindeki Ayaklı köyü eski çağlarda bir Karya şehriydi. Romalılara ait Evromos Tapınağı buradadır.
Kapıkırık Köyü Harabeleri
Milas civarındaki bu köyde Heraklea şehri bulunuyordu. Bizans’tan kalma manastır, eski çağlara âit tiyatro ve şehir kalıntıları mevcuttur. Bafa Gölü kuzeydoğusundadır. M.Ö. 5. asırda Lamos Körfezinde kurulu bir liman şehridir. Piskoposluk merkezi idi. Menderes’in getirdiği alüvyonlarla denizden uzakta kalmıştır. Şehri kuşatan yüksek surlar, Dor üslûbu Athena Tapınağı, Agora (çarşı), konsey binası(buleutrion), Roma Hamamı, Endymior Tapınağı, kale ve kale kalıntıları vardır.
Kedreia Harabeleri
Marmaris’in 18 km kuzeyinde Kerme Körfezinde Sedre Adası üzerindedir. Karia bölgesinin küçük bir şehriydi. Kıyı surları. Roma Tapınağı (Bizanslılar kiliseye çevirmiştir), at nalı şeklinde tiyatro, sarnıçlar, tersâne, Roma Metropolü günümüze gelen kalıntılardır.
Bargylia Harabeleri
Günlük’ün 6 km güneydoğusunda Kemikler köyü yakınındadır. İkitepe üzerinde kurulan bir Karia şehridir. Tapınak, tiyatro, surlar, odeon, kapaklı uzun taş, lahitler vardır.
Uydai Harabeleri
Karaoğlan Dağı eteğinde Milas’a 7 km mesafede Damlıboğaz köyündedir. Karia şehridir. M.Ö. 6. asırda kurulmuştur. 2,5 m yükseklikte surlar, Apollon ve Artemis tapınakları, lahitle, 41 kalker mezar vardır.
İasos
Güllük Koyunda Asun Kurin köyündedir. M.Ö. beşinci asırda kurulmuştur. Karia şehridir. Piskoposluk merkeziydi. Sarnıçlı kale, 21 basamaklı tiyatro, kabartmalı sütunlar, mezar odalar, agora ve ana kapı günümüze gelen kalıntılardır.
Strantonikeia Harâbeleri
Yatağan’a 8 km mesâfede Eskihisar köyündedir. M.Ö. 218’de Suriye KralıAntiokos karısının ismini vermiştir. Açık hava müzesinde kale, saray kapısı, çiçekli sütunlar, tiyatro sergilenir.
Tios-Doger Harâbeleri
Fethiye’ye 25 km mesâfede Döğer bucağındadır. Kabartmalı mezarlar ve sur kalıntıları vardır.
Üzümlü Harâbeleri
Kadyanda şehrinin harâbelerinden kabartma resimlerle süslü mağaralar, tiyatro, büyük ev sarnıçları, Lidya dilinde yazılmış anıt vardır.
Sidima (Dodurga) Harâbeleri
Eski Sidima şehri harâbeleri, Dodurga köyündedir. Beyaz mermerden yapılmış kitâbeli mezarlar vardır.
Lidya Kaya Mezarları(Amintas Anıtı)
Fethiye civarında kayalara oyulmuş mezarlardır. Dördüncü asırda yapılmıştır. Ayrıca Roma ve Bizans devrine ait kaya mezarlar da vardır.
Leton Tapınağı: Fethiye yakınlarında Lidya Kralı Sarpedor adına M.Ö. 4. asırda yapılmıştır. Zeus Tapınağı: Milâs’ta M.S. 2. asırda yapılmıştır. Augustos Tapınağı: Milas’ta M.S. 1. asırda yapılmıştır.
Gümüşkesen Anıtı (Mezarı)
Milas’tadır. Korent başlıklı sütunlarla süslü Roma mezarıdır. M.Ö. 1. asırda yapılmıştır. Piramit biçimli bir çatıyla örtülüdür. Tavanı geometrik şekiller ve çiçek motifleriyle süslüdür. Çatıyı tutan 12 sütun korent başlıklıdır.
Baltalıkapı
Milas’tadır. Karyalılardan kalmadır.
Sinuri Tapınağı
Milas yakınlarında Kalınağıl’dadır. M.Ö. 6. asırda yapılmıştır. Karyalıların taptıkları Sinuri için yapılmıştır. Aynı yerde bir kulenin yıkıntısı vardır. Bizanslılar bu tapınağı kiliseye çevirmişlerdir.
Akköprü
M.S. 3. asırda Romalılar tarafından yapılmıştır. Köyceğiz’e 33 km mesafede 30 m yükseklikte 50 m uzunlukta tarihi bir köprüdür. Ege’yi Akdeniz’e bağlayan tek köprüdür.
Andon’un Hamamı (Zeliha'nın Hamamı)
150 yıllık bir Rum hamamıdır ve Rum sahibi Andon tarafından işletilmiştir. Mübadeleden sonra Türklere satılmıştır.
Saburhane Meydanı
Muğla 400’ e yakın tescilli evi 170’e yakın sivil mimarlık örneği yapısı, 100’e yakın sokağı, eski hanları, şadırvanları arastası, meydanları ve camileriyle örnek bir Kentsel Sit alanıdır.
Saburhane Meydanı özgün mimari karakterin coğrafyayla uyumlu şekillendiği, Türk-Rum ya da Müslüman-Hıristiyan olmak üzere iki farklı kültürün bir arda yaşadığı tipik bir yerleşmedir. Meydan adını bir zamanlar burada yer alan hapishaneden alır. Kimi evlere çıkmaz sokaklardaki avlu kapılarından geçilerek ulaşılır. Açık ya da kapalı ön sofaları, ahşap süslemeleri verandaları, duvara gömülmüş dolap şeklindeki banyoları Muğla evlerinin belirgin özelliklerindendir.
19.yy.ın başlarından itibaren Osmanlının kaybettiği topraklardan (Balkanlar, Kırım ve Girit) göç eden varlıklı insanlar yanlarında Rum ustaları da getirmişlerdir. Rum ustaların etkisiyle 1820-25 lerden sonra mimari değişimler ortaya çıkmıştır. Sadece Rum ustalar değil, değirmenciler, terziler, doktor ve eczacılarda Muğla’ya gelip yerleşen Rumlar arasında yer alıyordu. Rumlar Saburhane Meydanı ve çevresinde yoğunlaşmışlardı. Rumlar zamanında Saburhane, ulu çınarların olduğu, ortasından dere geçen ve dere üzerinde taş köprüsü olan sosyal hayatın yoğun olarak yaşandığı bir mekân özelliği taşımaktaydı. Yapı ustalığı ve marangozluktan sonra en önemli ve yaygın meslek meyhanecilikmiş. Meyhane Boğazı dediğimiz Andon’ un hamamının (Zeliha’nın Hamamı) bulunduğu sokakta sağlı sollu meyhaneler yer alırmış ve mezeler adalardan gelirmiş.
Kültür Evi
Muğla Belediyesince 1999 yılında kamulaştırılan yapının tarihi 1800’ lü yıllara dayanmaktadır. Önceleri Şerefliler Ailesi’ ne ait olan yapı, hem Türk hem de Rum mimarisini bir arada göstermektedir. İç avlu cephesinde altta açık bir sofa, üst katta kapalı ahşap cumbası yer alır. Odalar sofalara açılmaktadır. 2003 yılında restorasyonu tamamlanarak hizmete açılmıştır. Yöresel kıyafetlerin, eşyaların sergilendiği, kültürel etkinliklerin düzenlendiği bir mekân haline gelmiştir.
Yağcılar Hanı
Yapımı yaklaşık 1493 yılına dayanmaktadır. Han kentin geçmişinde önemli bir ticari merkezdi. Sağlam taş duvara dayalı bağdadi ve ahşap karkas sistemde yapılmıştır. Burası eskiden yağhanelerden oluşmaktaydı. Günümüzde restore edilerek ticari bir merkez ve avlusundaki çınar ağacının gölgesinde bir dinlenme alanı olarak kullanılmaktadır.
Özbekler Evi
Geleneksel Muğla evlerinden biri olan, Hacı Hamzalar ve Ali Rıza Özbek evi olarak bilinen yapı, yaklaşık 225 senelik bir geçmişe sahiptir.1987 yılında Muğla Mimarlar Odasınca en iyi korunan ve yaşatılan ev ödülü verilmiştir. İlk zamanlarda yapı toprak damlı iken sonradan belli tadilatlar geçirmiş ve yapıda kış evi, yaz evi, sahanlıklar, ev altları gibi mekânlar yapılmıştır. Sonraları toprak dam kapatılarak ahşap bağdadi ve kiremit çatılı bir sisteme dönüştürülmüştür. Yola bakan cepheleri sağır taş duvar iç avluya bakan kısmında ahşap malzemeden oluşan açık sofa yer almaktadır.
Restorasyon sırasında taş duvarların eksik kısımları tamamlandıktan sonra zemin kattaki mevcut taş duvar ortaya çıkarılarak temizlenmiştir. İç bölmeler tamamen soyularak ahşap bağdadi kısım ortaya çıkarılmış ve sadece çürük ahşaplar değiştirilmiştir. Yapının üst katında yer alan orijinal kapı ve yüklüklerin yıpranan kısımları tamir edilmiş ve odanın giriş kısmında orijinalinde bulunan 3 kemer ve ahşap dikmeler ortaya çıkarılmıştır. Sıvalarda Muğla’da kullanımı yaygın olan horasan harcı (kireç, saman, keçi kılı ve harç karışımı) kullanılmıştır. Muğla Belediyesince kamulaştırılarak restorasyonu tamamlandıktan sonra 2005 yılında hizmete açılmıştır.
Saatli Kule
1895’ te Muğla’nın ilk Belediye Başkanlarından Hacı Kadızade Süleyman Efendi ve eşi Pembe Ana, Hicaz’a giderken Şam şehrinde gördükleri kulenin bir benzerini Muğla’da yaptırmak istemişler ve ünlü Rum usta Filvarus’a (Mihail Konstantin’in oğlu) bugünkü saatli kuleyi yaptırmışlardır.
Hacıkadı Evi
Bugün kayıtlara “Hacıkadı Evi” olarak geçen evin yapım tarihi 1875-1880 yılları arası olup günümüzden 130 yıl öncesine dayanıyor. Muğla’nın ilk belediye başkanı olan Hacıkadı Süleyman Efendi ve eşi Pembe Hatun bu evi oğulları Ömer Efendi için yaptırmıştır. Muğla için önemli olan tarihi saatli kule ve eski adı Memleket Hastanesi olan devlet hastanesi de aynı aile tarafından yaptırılmıştır.
Belediye Hizmet Binası
1867 Osmanlı İdari taksimatında mutasarrıflık olan Menteşe Livasının hükümet konağı olarak yapılmıştır.
Konağın planı devrin jandarma komutanı olan Şamlı Binbaşı Hüseyin Bey tarafından çizildi. Şam’ daki bir konaktan esinlenerek çizilmiştir. Adliye Binasının 2. katı 1889 yılında Muğla Mutasarrıfı olan Cafer Paşa tarafından yaptırılmış ve binanın inşaatında Rum ustalar çalışmıştır. Bina, 1949 yılına kadar valilik binası olarak daha sonra da adliye binası olarak kullanılmıştır. 2003 yılında Milli emlak Müdürlüğü tarafından Belediye Hizmet Binası olarak kullanılmak üzere Muğla Belediyesine devredilmiştir.
Konakaltı Hanı
19.yy’ a tarihlenen sivil mimarlık örneği bu han ahşap ağırlıklı bağdadi bir yapıdır. Üst kat şehre ticaret yapmaya gelen tüccarların ve mevsimlik işçilerin konaklaması için kullanılmıştır. Alt katta dükkânlar, hayvan damları ve ambarlar yer almaktaydı. Muğla Belediyesi himayesinde Ağa Han mimarlık ödülü sahibi Nail Çakırhan gözetiminde restore edilen han, günümüzde Muğla Belediyesi Eğitim, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde kültürel ve sosyal faaliyetlere ev sahipliği yapmaktadır.
Sanat Evi (Müftüler Evi)
Yapım tarihi yaklaşık olarak yüzyıl öncesine dayanır. Kentin kütür ve sanatını yansıtan örneklerin sunulduğu bir mekân olarak 2003 yılında Muğla Sanat Evi olarak hizmet vermeye başladı.
Mabolla Kalesi
Muğla kentinin yaslandığı tepe doruğunda yerleşik olan Mabolla Kalesi, özellikle doğu, güney ve batı yönlerde savunmaya son derece elverişli konumuyla 1. bin başlarına uzanabilecek önemli bir yerleşim merkezi özelliğinde. Mevcut kalıntılar tepede Klasik çağlardan Bizans Dönemi içlerine dek uzayan kesintisiz bir yerleşimin varlığını göstermektedir.